8. Sınıf Türkçe 2. Dönem 1. Yazılı Soruları ( 7 )
Tebrikler sınavı tamamladınız. Size verilen %%TIME_ALLOWED%% saniye içerisinde, %%TIME_USED%% saniye kullanarak sınavı tamamladınız. Toplam %%TOTAL%% soru üzerinden %%SCORE%% DOĞRU cevap ve %%WRONG_ANSWERS%% YANLIŞ cevabınız bulunmaktadır. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Merve, Yiğit, Murat, Simge, Esra adlı öğrenciler bir koşu yarışmasına katılmışlardır.
- Yiğit ile Simge arasında iki kişi vardır ve Yiğit yarışmayı daha önce tamamlamıştır.
- Esra yarışmayı 4.sırada tamamlamıştır.
- Murat yarışmayı Merve’den önce tamamlamıştır.
Esra | |
Yiğit | |
Merve | |
Simge |
Soru 2 |
Aşağıdakilerin hangisinde çatı özelliği aranmaz?
Babaannem, çok güzelmiş gençliğinde. | |
Gözlerini konuşmacıdan ayırmadı hiç. | |
Yeni saç modeli Cemile’ye çok yakıştı. | |
En başından anlamıştı durumu aslında. |
Soru 3 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklemin bildirdiği işin kimin tarafından yapıldığı bellidir?
Evdekiler acıkınca yemek derhal hazırlandı. | |
Pasta, gelen misafirlere eşit paylaştırıldı. | |
Bugün sabah erkenden uyandı. | |
Giysiler güzelce yıkanıp ütülendi. |
Soru 4 |
Güneş gibi parlayan güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin ve sivri idi. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri biraz köreldi. Ahırdaki atlara tekrar sürdüm kaşağıyı. Atların hiçbiri durmuyordu yine. Kızdım, öfkemi sanki kaşağıdan çıkarmak istedim. On adım ilerideki çeşmeye koştum. Kaşağıyı yalağın taşına koydum. Yerden kaldırabileceğim en ağır taşı bularak kaşağıya hızlı hızlı vurmaya başladım.
Bu metinde aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisine yer verilmemiştir?
Zaman | |
Yer | |
Olay | |
Şahıs |
Soru 5 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
Bitlis’te ki dayısını özlemişti. | |
Otobüs yolculuğunu sevmiyen var mı? | |
Türkçenin yapısal özelliklerini kavradık. | |
Doğu Anadolu bölgesinde kar, bir metreyi buldu. |
Soru 6 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisi özne ve yüklemden oluşmuştur?
Meyveler doğanın bize verdiği en değerli hediyedir. | |
Bağışıklık sistemi vücudu birçok şeye karşı korur. | |
İklim insan yaşamı üzerinde birçok etkiye sahiptir. | |
Vücudumuzdaki su yaşa ve cinsiyete göre değişir. |
Soru 7 |
Aşağıdaki cümlelerden hangisi öznesine göre etken bir fiil değildir?
Onu beklerken saniyeler uzadıkça uzuyordu. | |
Sorunlara her zamanki gibi konuşularak çözüm arandı. | |
Hayatı hep iyi tarafından görür iyimser insanlar. | |
Güzel sözleriyle herkesin gönlünü hoş etti. |
Soru 8 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi geçişli bir fiildir?
Düğün davetiyelerini bastık. | |
Ayda Hanım, görüşmeye çağrıldı. | |
Bir köşede sessizce duruyordu. | |
Yeniden spora başlamış. |
Soru 9 |
Bursa’nın en sevdiğim yanı şudur: Tarihle iç içe olması.
Bu cümlede iki noktanın kullanımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişiyi belirten sözlerden sonra konmuştur. | |
Kendisiyle ilgili açıklama yapılacak cümlenin sonuna konmuştur. | |
Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konmuştur. | |
Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konmuştur. |
Soru 10 |
Virgül (,) aşağıdakilerin hangisinde anlam karışıklığını önlemek için kullanılmıştır?
Salonu, mutfağı ve çocuk odasını boyadı. | |
Çocuklar, ileriden sağa döneceğiz! | |
Bol kaşarlı tost istiyorum, dedi. | |
Bayan, terziye ölçüleri verdi. |
Soru 11 |
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu adet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez… Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir. Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, kediyi, köpeği oyuncak edip yara bere içinde bırakır; anası da ona bakıp eğlenir. Kimi baba da, oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve alçakça aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimliğin, zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir; çocukta filizlenirler, sonra alışkanlığın kucağında, alabildiğine büyüyüp gelişirler. 11, 12, 13, 14 ve 15 .soruları metne göre cevaplayınız. Metinde yazar alışkanlığı neye benzetmiştir?
Savunmasız bir köylüye | |
Pek yaman bir hocaya benzetmiştir. | |
Sinsi bir hocaya | |
Dönekliğin asıl tohumlarına |
Soru 12 |
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu adet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez… Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir. Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, kediyi, köpeği oyuncak edip yara bere içinde bırakır; anası da ona bakıp eğlenir. Kimi baba da, oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve alçakça aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimliğin, zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir; çocukta filizlenirler, sonra alışkanlığın kucağında, alabildiğine büyüyüp gelişirler. Metne göre en büyük kötülükler ne zaman başlar?
Küçük yaşlarda belirmeye başlar. | |
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevdiğinde | |
Çocuk bir tavuğun boynunu sıktığında | |
Zalim olduğumuzda |
Soru 13 |
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu adet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez… Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir. Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, kediyi, köpeği oyuncak edip yara bere içinde bırakır; anası da ona bakıp eğlenir. Kimi baba da, oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve alçakça aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimliğin, zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir; çocukta filizlenirler, sonra alışkanlığın kucağında, alabildiğine büyüyüp gelişirler. Metindeki altı çizili söz hangi söz sanatına aittir?
Tezat | |
Kişileştirme | |
Konuşturma | |
Benzetme |
Soru 14 |
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu adet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez… Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir. Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, kediyi, köpeği oyuncak edip yara bere içinde bırakır; anası da ona bakıp eğlenir. Kimi baba da, oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve alçakça aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimliğin, zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir; çocukta filizlenirler, sonra alışkanlığın kucağında, alabildiğine büyüyüp gelişirler. Metne uygun bir başlık aşağıdakilerden hangisidir ?
Kötülükler | |
Zalimlik | |
Alışkanlık | |
Büyümek ve gelişmek |
Soru 15 |
Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu adet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür ama zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez… Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir. Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, kediyi, köpeği oyuncak edip yara bere içinde bırakır; anası da ona bakıp eğlenir. Kimi baba da, oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve alçakça aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimliğin, zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir; çocukta filizlenirler, sonra alışkanlığın kucağında, alabildiğine büyüyüp gelişirler. Yazarın zalimlik ve zorbalık diye tanımladığı şeylerden biri aşağıdakilerden hangisidir ?
Köylü kadının, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmesi | |
Çocuğun bir tavuğun boynunu sıkması | |
Köylü kadının her gün danayı kucağına alıp taşıması | |
Annenin çocuğunu sevmesi |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
15 tamamladınız.
Liste |
Bir Cevap Yaz